Sumud Filosu Türk Vatandaşlarının Durumu Gündemde
İsrail tarafından alıkonulan Türk vatandaşlarına ilişkin detaylar merak ediliyor. Kaç Türk’ün rehin alındığı ve isim listesinde kimlerin yer aldığı kamuoyunda en çok araştırılan konular arasında. Olayla ilgili gelişmeler ve yetkili kurumlardan gelen açıklamalar yakından takip ediliyor. Konu ile ilgili detaylar haberin devamında yer alıyor.
İSRAİL’İN REHİN ALDIĞI TÜRKLERİN İSİMLERİ NELER?
İsrail ordusunun Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan gemilere müdahalesi sonucu alıkonulan 25 Türk aktivistin isimleri açıklandı.
Sirius gemisinden alıkonulanlar: Ayçin Kantoğlu, Abdulaziz Yalçın, Davut Daşkıran ve Zeynep Tekocak.
Alma gemisinden: Metehan Sarı, Hüseyin Şuayb Ordu, Onur Murat Kolgu, Semih Fener, Osman Çetinkaya ve Sümeyra Akdeniz Ordu.
Spectre gemisinden: Bekir Turunç, Abdulmecid Bagcivan, Mustafa Muhammed Çakmakcı, Mesut Çakar ve Muslim Ziyali.
Huga gemisinden: Mehmet Sait Direkçi, Fatih Özsöz ve Tevhit Yıldız.
Deir Yassine gemisinden: Sümeyye Sena Polat.
Grande Blue gemisinden: Halil Rıfat Çanakçı.
Morgana gemisinden: Ersin Çelik ve Semanur Sönmez Yaman.
Seulle gemisinden: Yaşar Yavuz, Abdussamed Turan ve Haşmet Yazıcı.
Yapılan açıklamada, İsrail’in bu uygulamalarının uluslararası hukukun ve denizcilik güvenliğinin ağır ihlali anlamına geldiği belirtilirken, Sumud Filosu’nun “tamamen insani yardım amacıyla yola çıktığı” vurgulandı. Açıklamada, filoya katılan gemilerden alıkonulan Türk vatandaşlarının derhal serbest bırakılması çağrısı da yapıldı.
Metinde ayrıca, “Tüm müdahalelere rağmen filo Gazze’ye ilerlemeye devam etmektedir. Filonun amacı tamamen insani yardım ulaştırmak ve uluslararası hukuka uygun şekilde hareket etmektir.” ifadeleri yer aldı.
Daha önce bildirildiği üzere, İsrail ordusu Küresel Sumud Filosu’ndaki gemileri yasa dışı şekilde ele geçirmeye başlamıştı.
Alıkonulan Türk aktivistlerden Yaşar Yavuz, AA muhabirine verdiği demeçte, şunları söylemişti:
“İsrail müdahale etse de yolumuza çıksa da biz Gazze’ye gideceğiz. Bunu şiddet anlamında söylemiyorum. Zaten şiddet içermeyen bir misyon üstlendik. Silahsızız, herhangi bir savaşa gitmiyoruz. Sumud Filosu olarak bir ablukanın kırılması adına yola çıkmış bir misyonuz.”

SUMUD FİLOSU ŞU AN NEREDE?
Son bilgilere göre Sumud Filosu, Akdeniz’in uluslararası sularda Gazze yönünde ilerleyişini sürdürüyor. Ancak İsrail donanmasının bölgede yoğun devriyeler gerçekleştirdiği, bu nedenle filonun güvenlik gerekçesiyle rotasında çeşitli değişikliklere gidebildiği bildiriliyor.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası gözlemciler, filonun seyrini yakından takip ederken; filo içerisindeki aktivist ve yardım kuruluşları ise “insani yardımın engellenmemesi” çağrısı yapıyor.
SUMUD FİLOSU GAZZE’YE NE ZAMAN ULAŞACAK?
Filo, Gazze’ye ulaştırılacak insani yardımlar için yola çıkmış olsa da kesin bir varış tarihi vermek mümkün değil. Deniz güvenliği, İsrail’in olası müdahalesi ve hava koşulları filonun hızını doğrudan etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Denizcilik uzmanları, filonun mevcut hızını ve rotasını dikkate alarak önümüzdeki günlerde Gazze kıyılarına yaklaşabileceğini belirtiyor. Ancak İsrail’in olası engellemeleri, süreci uzatabileceği gibi tamamen durdurma ihtimalini de barındırıyor.

KÜRESEL SUMUD FİLOSU NEDİR?
Küresel Sumud Filosu, dünyanın dört bir yanından gelen aktivistler, insan hakları savunucuları ve yardım kuruluşlarının ortaklaşa oluşturduğu uluslararası bir insani yardım girişimidir. “Sumud”, Arapça’da direniş, sabır ve kararlılık anlamlarına gelir. Bu filo, abluka altındaki Gazze’ye insani yardımı doğrudan ulaştırmak amacıyla yola çıkan küresel bir dayanışma hareketidir.
Daha önce Mavi Marmara gibi yardım filoları benzer misyonlarla yola çıkmış, ancak İsrail müdahaleleri dünya genelinde büyük tepki çekmişti. Sumud Filosu, bu dayanışma geleneğinin yeni ve daha kapsamlı bir halkası olarak görülüyor. Bu seferki girişim, hem daha geniş bir uluslararası destekle yürütülüyor hem de insani yardımın engellenmemesi adına daha güçlü bir çağrı içeriyor.
SUMUD FİLOSU NEDEN ÖNEMLİ?
Gazze’de aylardır devam eden insani kriz, gıda ve ilaç yetersizliği nedeniyle kritik bir aşamaya ulaştı. Bu durum, uluslararası kamuoyunun dikkatini yeniden bölgeye çevirmesine neden olurken, İsrail’in uyguladığı abluka politikası da yeniden tartışma konusu haline geldi. Yaşananlar, küresel dayanışma hareketlerinin sembolü haline gelen girişimlerin önemini bir kez daha ortaya koyuyor.