ABD Hisse Senetleri Haftaya Durağan Başladı

ABD hisse senetleri, haftanın ilk işlem gününde istikrarlı bir seyir izledi. Yatırımcılar, bu hafta açıklanacak teknoloji devlerinin mali sonuçlarına ve Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) vereceği yönlendirmelere odaklandı. S&P 500 endeksi tüm zamanların zirvesine yakın bir noktada seyrederken, Nasdaq yüzde 0.2 arttı ve Dow Jones hafif bir düşüş yaşadı.

Enerji sektörü, günün en çok kazandıran alanı oldu. Exxon Mobil hisseleri yüzde 0.9 değer kazanırken, Chevron hisseleri yüzde 0.6 artış gösterdi. Hammadde sektörü ise zayıf bir performans sergileyerek endeksin en fazla kaybettiren grubu oldu.

AB İle Gümrük Anlaşması ve Çin ile Ticaret Umutları

ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği ile yüzde 15’lik temel tarife oranı konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Bu, önceden gündeme gelen yüzde 30’lik tarife tehdidinin geri çekilmesiyle piyasalarda bir rahatlama sağladı. Küresel ticarette gerilimin azalabileceği yönünde umutlar artarken, Washington ile Pekin arasında bir ticaret ateşkesi olasılığı da yeniden gündemde.

Analistlere göre, yatırımcılar henüz bu gelişmelere tam olarak ikna olmuş değil. Tarife belirsizliğinin ilerleyen dönemde şirket kârlılıklarını nasıl etkileyebileceği hala net değil. Gözler, bu konularda gelecek olan gelişmelere çevrili durumda.

Dev Teknoloji Şirketleri ve Fed’in Faiz Politikası

Bu hafta piyasaların odağında Meta, Microsoft, Apple ve Amazon gibi dev teknoloji şirketlerinin açıklayacağı mali sonuçlar bulunuyor. Özellikle reklam gelirleri, bulut bilişim yatırımları ve yapay zekâ alanındaki ilerlemelerin şirket kârlarına nasıl yansıdığı yakından takip edilecek.

Ayrıca yatırımcılar, 29 Temmuz Çarşamba günü gerçekleştirilecek Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında çıkacak mesajlara büyük önem veriyor. Fed Başkanı Jerome Powell’ın açıklamalarıyla Eylül ayında olası bir faiz indirimine işaret edilip edilmeyeceği netlik kazanacak.

Uzmanlar, enflasyondaki yavaşlama ve istihdam piyasasındaki sınırlı soğuma göz önüne alındığında Fed’in ilerleyen dönemlerde daha gevşek bir para politikası benimseyebileceğini değerlendiriyor. ABD ekonomisinin küresel yatırımcılar için belirleyici bir rol oynamaya devam ettiği vurgulanırken, borsalardaki dalgalanmanın önümüzdeki günlerde artabileceği ifade ediliyor.

Büyük teknoloji firmalarının performansları ve Fed’in faiz politikası, yalnızca Amerikan piyasalarını değil, gelişen ülkelerdeki sermaye hareketlerini de etkileyebilecek güce sahip. Bu nedenle dış kaynağa duyarlı ekonomiler, özellikle Türkiye gibi ülkeler, yaşanacak gelişmeleri yakından takip ediyor.