Küçükçekmece Gölü’ndeki kirlilik alarm veriyor: Oksijen seviyesi 7-8 metreden sonra sıfır

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Deniz ve İçsu Kaynakları Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meriç Albay, Küçükçekmece Gölü’nde kirliliğe neden olan birçok faktör bulunduğunu ve yüzeyden 7-8 metre sonra oksijenin tamamen tükendiğini söyledi.

Albay ve ekibinin 2022’nin haziran ayında başlattığı “Küçükçekmece Lagünü’nün Su Kalitesinin İzlenmesi” projesi tamamlandı.

Projenin göldeki mevcut durumun ve kirlilik oranının tespitini içeren ilk sonuçlarına göre, gölde ağır metal, pestisit, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) ve bakteriyolojik kirliliğin yüksek seviyede olduğu tespit edilirken derinliği 18 metre olan gölün ilk 7-8 metresinden sonra oksijenin bittiği belirlendi.

Soruları yanıtlayan araştırma yürütücüsü Albay, Küçükçekmece Lagünü’nü 30 yıldır izlediklerini ve son projeleri kapsamındaki çalışmalarını geçen ay tamamladıklarını belirtti.

1930’lu yıllarda lagünün çevresinde 700-800 insan yaşarken şu an bu sayının 1,5 milyona ulaştığını, dolayısıyla kirlilik ile insan baskısından çok fazla etkilenen bir yapı olduğunu kaydeden Albay, “Sedimandan, dip yapısından suya kadar büyük bir sıkıntı var. Dipteki çamurda ağır metal var, pestisit var. Toksik algler yeşermeye başladı. Burayı en kötü su kıvamında ve şehrin içinde yer alan bir atık su deposu gibi düşünmemiz daha doğru olur” dedi.

Göldeki canlı türü sayısının önemli oranda azaldığından bahseden Albay, 2-3 balık türünün gölde sürekli olarak yaşadığı, zaman zaman diğer balıkların girip çıktığı bilgisini verdi.

Albay, “Hiçbir amaçla kullanamayacağımız bir su, yani yüzemezsiniz, arabanızı yıkayamazsınız, hiçbir şey yapamazsınız. Bakteriyolojik kirlilik çok fazla, zaman zaman balık tutulduğunu görüyoruz ancak balık tutulmaması gerekiyor çünkü ağır metal, PAH, pestisit var, her şey var” diye konuştu.

Bir an önce gölün restore edilerek şehre kazandırılması gerektiğini vurgulayan Albay, bölgenin göçmen kuşların rotaları üzerinde bulunduğunun ve çok iyi bakılması gereken bir alan olduğunun altını çizdi.

Lagünün Marmara Denizi’ne küçük bir kanalla bağlı olduğunu hatırlatan Albay, denizden lagüne su girişi olduğunu ve Sazlıdere Barajı’nın yapımı sonrası tatlı su girişinin azalmasıyla birlikte gölde tuzluluk miktarının arttığını belirtti.

Albay, bölgenin restorasyonuna ilişkin şu önerilerde bulundu:

Related Posts

İzmir Körfezi’nde beklenen felaket! Yeniden dönüyor…

İzmir Körfezi’nde bu yıl da planktonların çoğalması öngörülüyor, beklenen felaket yaklaşıyor…

Trump, ‘kesin bir şey yok’ vurgusuyla konuştu: Gazze’de anlaşmaya varılması ‘çok yüksek ihtimal’

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze’de anlaşmaya varılmaya çok yakın olunduğunu ancak kesin bir şey söyleyemediğini ifade etti.

Trump’tan 7 yeni ülkeye tarife mektubu

ABD Başkanı Donald Trump, Filipinler, Brunei, Moldova, Cezayir, Irak, Libya ve Sri Lanka’ya yönelik uygulanacak yeni gümrük tarifelerini açıkladı. Trump, Truth Social hesabından paylaştığı mektuplarda, söz konusu ülkelere 1 Ağustos’tan itibaren …

Vatikan’da kritik ziyaret: Zelenski ile Papa görüştü

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14’üncü Leo ile bir araya geldi.

‘Lavanta kokulu köy’ mor tarlaları turistlerin uğrak adresi oldu

Adeta görsel şölen sunan lavanta bahçelerine gelen ziyaretçiler, mor renkli bahçelerde lavanta kokuları arasında fotoğraf çekiyor. Ziyaretçiler, köyde lavantadan üretilen sabun, yağ, kolonya gibi ürünleri satın alabiliyor, lavantadan yapılan …

Türkiye’de en çok köyü olan il belli oldu: İşte en fazla köye sahip iller

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 yılına ilişkin Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarından derlediği bilgilere göre Türkiye’de en fazla köyün bulunduğu il bin 234 ile Sivas olarak açıklandı. İşte en çok köyü olan iller …