Uzmanından astım hastaları için iyi haber: “Biyolojik ajan tedavisi” acile başvuruları azaltıyor

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde Yapılan Çalışma: Astım Hastaları İçin Yeni Bir Tedavi Yöntemi

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı İmmünoloji ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı olan Dr. Öğretim Üyesi Müge Erbay, astım hastaları için umut verici bir tedavi yöntemi üzerine yapılan araştırmayı açıkladı. Halk arasında “ağır astım aşısı” olarak bilinen biyolojik ajan tedavisinin başarılı sonuçlar verdiğini vurgulayan Erbay, bu tedavilerin hastaların yaşam kalitesini artırdığını ve acil servise başvurmalarını engellediğini belirtti.

Astımın dünya genelinde ve Türkiye’de milyonlarca insanı etkileyen yaygın bir hastalık olduğunu dile getiren Erbay, astımın her yaş grubunda ortaya çıkabileceğini söyledi. Nefes darlığı, öksürük, hırıltı, ve göğüste sıkışma hissi gibi belirtilerle kendini gösteren astımın, farklı zamanlarda farklı şiddette ortaya çıkabilen değişken bir hastalık olduğunu belirtti.

Erbay, astımın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurgulayarak, kontrol altına alındığında hastaların günlük yaşamlarını daha rahat sürdürebileceğini ve acil durumlara maruz kalmayacaklarını ifade etti. Astım tedavisinde kullanılan inhaler ilaçların, önleyici ve rahatlatıcı olarak iki grupta toplandığını ve bağımlılık yapmadığını söyledi.

Astım hastalarının inhaler ilaçları doğru teknikle kullanmalarının oldukça önemli olduğunu vurgulayan Erbay, bu ilaçların doğru şekilde çekilmediğinde etkili olmayacağını belirtti. Astım hastalarının ilaç tedavisine ek olarak biyolojik ajan tedavisi uygulanabileceğini ve bu tedavinin hastaların yaşam kalitesini artırdığını söyledi.

Erbay, biyolojik ajan tedavisinin her astım hastasına uygulanamayabileceğini ve tedavinin hastaların özelliklerine göre belirlendiğini ifade etti. Tedavinin herhangi bir yan etkisinin olmadığını belirten Erbay, hastaların tedavi sürecinde uzun vadeli fayda görebileceğini ve hayatlarını daha konforlu bir şekilde sürdürebileceklerini söyledi.

Dr. Müge Erbay’ın yaptığı açıklamalar, astım hastaları için umut verici bir tedavi seçeneği olarak dikkat çekiyor. Yapılan araştırmaların sonuçları, astım hastalarının yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın etkilerini en aza indirmek adına yeni tedavi yöntemleri geliştirilmesine olanak sağlıyor.

Related Posts

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük risk taşıyabilir

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.

Her 6 çiftten biri bu sorunu yaşıyor: Uzmanından ‘erkek faktörü’ uyarısı

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zeynep Ataman Yıldırım, kısırlığın yalnızca kadın kaynaklı olmadığını vurgulayarak, infertilite vakalarının yüzde 40’ında erkek faktörünün etkili olduğunu belirtti.

Yurtdışı seyahatlerinde aşı ve sağlık danışmanlığı artık ücretsiz

Sağlık Bakanlığı’na bağlı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye genelinde faaliyet gösteren 56 Seyahat Sağlığı Merkezi’nde yurt dışına çıkan Türk vatandaşlarına gidecekleri ülkelerin sağlık risklerine yönelik ücretsiz olarak bireysel danışmanlık hizmeti sunuluyor.

Depresyonda olan hasta 56 gün boyunca uyudu: Donmuş gibiydi bilimin ekip çalışmasının ve sabrın zaferi

Samsun’da bir hasta psikiyatrik rahatsızlık sebebiyle 56 gün boyunca uyudu. Hastaya uygulanan elektrokonvülsif terapi (EKT) sayesinde hasta 56’ncı gün gözlerini açtı.

Türkiye’de Her 1000 Ölümden 3’ü Astım Kaynaklı!

Astım kronik bir akciğer hastalığı. Dünya Astım Günü nedeniyle Türk TORAKS Derneği önemli bir açıklama yaptı. 

Kahve içmek, demir ve kalsiyumun bağırsaktaki emilimini engelliyor mu?

Kahve bazı kültürlerde sindirime yardımcı bir içecek olarak görülüyor. Ancak bilimsel araştırmalar yiyeceklerle birlikte içildiğinde kahvenin vücudun besleyici maddeleri sindirmesini zorlaştırdığını gösteriyor.